Batı'ya giderken..

Bugün batı Karadeniz’de fırtına ihbarı aldık. Hava bugün, yarın ve ufak bir ihtimal de olsa Cumartesi günü de çalışmamıza müsade edecek gibi görünüyor. O yüzden kalan hatlarda gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz. Bugün balık ölçümlerinden hemen hemen başımızı kaldıramadık; çünkü hem trol istasyonları çok, hem de çok balık yakalanıyor. Yakaladığımız balıklar akustik olarak gözlediÄŸimiz sürülerin hangi balık türüne ait olduÄŸunu görmek açısından önemli; ayrıca bu örneklemelerden elde edeceÄŸimiz boy dağılımları bize stoÄŸun durumu hakkında yorum yapabilme imkanı saÄŸlayacak. O yüzden örnek sayımızı ne kadar arttırabilirsek sonuçların güvenilirliÄŸi de o kadar artacak. Batıya doÄŸru gittikçe istavrit baskın olmaya baÅŸladı. Zaten karşılaÅŸtığımız balıkçılar da istavrit peÅŸinde olduklarını söylüyorlar.

Gemide hayat sadece balık sayıp akustik cihazların başında beklemek deÄŸil. Ezgi ve Özge boÅŸ zamanlarında Ferit hocalarının verdiÄŸi Dynamics of Fish Populations dersinin take-home’unu yetiÅŸtirmeye çalışıyorlar. O yüzden pek neÅŸeleri yok. Onların neÅŸesi olmayınca gece film seanslarımız da bitti; yoksa kütüphaneye kurduÄŸumuz sinema perdesinde her gece bir film izleniyor. Serdar sürekli bilgisayar başında ve toplanan verileri analiz edip, gidiÅŸ yolunda topladığımız verileri deÄŸerlendirip, dönüÅŸ rotamız üzerinde balık bulma olasılığının en yüksek olduÄŸu trol istasyonlarının koordinatlarını belirliyor. En ÅŸanslı Meltem. Malta’da bir kursa katılmak için Hopa’da bizden ayrıldı. O gitti gideli yaÅŸ laboratuvara yaptığı müzik yayını da kesildi. Yolladığı e-maillerden yoÄŸun geçen programa raÄŸmen adayı keÅŸfedecek zaman bulabildiÄŸini anlıyoruz (Horus’un gözü üzerine olsun). Mertkan ve Ramazan gece vardiyasındalar; gece çalıştıklarından sabah balık ayıklama ve ölçme iÅŸlerinden kurtuluyorlar. Avcı ekip; Ahmet kaptan, Alaaddin, Kazım sürekli atılıp kaldırılan aÄŸ ile meÅŸguller. AÄŸ tamburunun başında Alaaddin oldumu, keskin ve dikkat gözleri hiçbir hatanın yapılmasına izin vermiyor. Kazım genç yaşına raÄŸmen balıkçılıktaki engin deneyimini konuÅŸturup her türlü zor durumda ağın düzgün atılıp kalıdırılmasını saÄŸlıyor. Hasan Pınar tam joker; hem aÄŸ atımında hem de balıkların ölçülmesinde çalışıyor. Onun kadar hızlı balık ölçen yok. Ahmet kaptan yeni kullanmaya baÅŸladığımız trol derinlik sensörünü kullarak ekosounderda görülen sürülere nokta atışları yapacak kadar iÅŸi ilerletti. Ağın hangi sürünün neresinden geçmesini istiyorsak milimi milimine ordan geçiriyor. Elektronik mühendisimiz Mehmet Demirel’de gececilerden; ancak ne zaman birÅŸeyler ters gitse hemen orada bitiyor ve sihirli parmakları sorunu hemen çözüyor. Bu seferden en  çok keyif alan ise Ali Cemal. “Ben bu iÅŸler için bu bölümü okudum, benim yerim deniz, ne iÅŸim var dört duvar arasında” diye bu seferden sonra katılacağı seferlerin programlarını hazırlıyor.  Güverte ekibi 4’er saatlik vardiyalar halinde görevlerinin başında; geminin seyir rotasını tamı tamına istediÄŸimiz derinliklerden geçirmek için usta manevralar yapıyorlar. AÄŸ atılacağı zaman süvari bey üst güvertede tüm operasyonu izleyip gerektiÄŸinde müdahale edebileceÄŸi bir noktada yerini alıyor. Makina ekibi Hopa’daki yorucu tamir iÅŸlerinden sonra biraz rahatladılar. Ancak yine de en zor iÅŸlerden biri onlarda. Gemideki en gürültülü yer olan makine dairesinin tıkır tıkır çalışmasını saÄŸlıyorlar. Hepimizin biraraya geldiÄŸi yer ise yemekhane. Usta ahçımız Mehmet Ali ve yorulmak bilmez kamarotumuz Pürkan mutfakta harikalar yaratıyorlar. DüÅŸünsenize denizin ortasında lahmacun olur mu? Evet Bilim gemimizde olur. Bugün öÄŸle yemeÄŸinde parmaklarımızı yedirten cinsten lahmacun vardı.  

Ä°lgili galeri için tıklayınız..

 

 

Eklenme Tarihi : 16/12/2011 09:29 

Hit : 2612