Ne olacak bu Karadeniz'in hali?

Dün kaldığımız yerden örneklememize devam ederken Fatsa ve PerÅŸembe bölgelerini geçerek Ordu’ya kadar olan bölgeyi taradık. Bugünkü aÄŸ kompozisyonunda öncekilere göre çeÅŸitlenme vardı. Özellikle aÄŸlardan birinde Sardina pilchardus çıkmış olması ÅŸaşırtıcıydı, biraz da sevindiriciydi.  Sefere baÅŸlamadan önce DoÄŸu Akdeniz’de yürüttüÄŸümüz akustik seferlerden en sık rastaladığımız küçük pelajik türlerden sarıkız sardalya, Sardinella aurita’nın Karadeniz’de görünmeye baÅŸladığını; hatta av verecek kadar bol olduÄŸunu duymuÅŸtuk. Sarıkız sardalya özellikle iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin balık faunası üzerine etkileri ile çalışanların iyi bildiÄŸi bir türdür; iklim dalgalanmalarında sıcak dönemlerin gösterge türüdür. Ä°klim sıcak döneme girdiÄŸinde sıcak sever sarıkız sardalya yayılım alanını kuzeye doÄŸru geniÅŸletirken Akdeniz’in, özellikle de Ege denizinin yaygın türlerinden olan soÄŸuk sever S. pilchardus’un dağılım alanı daralmaktadır. O nedenle Karadeniz’de S. aurita’ya yüksek miktarlarda rastlanması “Eyvah! Noolucak bu dünyanın hali” diye endiÅŸe uyandırıcı bir durumdu. O yüzden de her aÄŸ çekildiÄŸinde endiÅŸeli gözlerle sarıkız sardalyayı araıyorduk. Ancak onun yerine S. pilchardus çıkınca durum netlik kazandı. Dileriz Karadeniz’de çalışan meslektaÅŸlarımız birbirine çok çok benzeyen bu iki türü karıştırmıştır. DoÄŸuya doÄŸru gittikçe hamsi miktarında gözlemlediÄŸimiz artışın yanında tür sayısında da artış var. Bugünün çok çıkan türlerinden biri de tirsi, Alosa pontica. Bu türün fazla çıkmasından pek endiÅŸe duymadık zira dün gece yaptığımız ızgara balık partimizde çinekoptan sonra en beÄŸenilen balık bu türdü ve bir sonraki mangal sefamıza yetecek kadar bol çıktı. Yeni türlerden biri de Neogobius melanostomus.  Dipte yaÅŸayan bir tür olduÄŸundan ortasu trolüne nasıl yakalandı bilmiyoruz; ama gemideki sınırlı kütüphane imkanları ile tanımlanması epey bir zamanımızı aldı.  

DoÄŸuya doÄŸru gittikçe artan balık miktarına paralel olarak gördüÄŸümüz deniz kuÅŸları ve yunusların da sayısı artıyor. Yunusları görünce elbette çok seviniyoruz. Köprü üstünden pruvada yunus var haberi gelince herkes pruvaya koÅŸup yunuslar bizden bıkıp gidene kadar hoplayıp sıçrayışlarını izliyor. Yunusların görünmesine memnun olmayanlara ise Ali Cemal ve Serdar. Memnun olmamalarının sebebi elbette bu harika deniz memelilerinin kendisi deÄŸil, çıkarttıkları sesler. Çok geniÅŸ bir frekans yelpazesinde çıkarttıkları sesler kullandığımız 3 transduserin de frekanslarını kapsadıklarından akustik kayıtlara istenmeyen gürültü olarak karışıyor. Üstelik yunuslar doÄŸal olarak balıkların bol olduÄŸu alanlarda yoÄŸunlaÅŸtırlarından yarattıkları gürültünün balık verilerinden ayrılması çok zaman ve uÄŸraÅŸ gerektiren bir iÅŸ.

Ve tabii yemek… Bugün Pazar.. Adettendir Türk gemilerinde Pazar günü öÄŸle yemeÄŸinde kuru fasulye çıkar. Bizim gemimizde de her Pazar olduÄŸu gibi yetenekli ahçıbaşımızın elinden parmak yalatan bir kuru fasulye yedik. 

Ä°lgili galeri için tıklayınız

Eklenme Tarihi : 04/12/2011 23:53 

Hit : 4527